güllaç tarifi


Dostlukların sevgi ile beslendiği bu Mübarek Ramazan ayında gönlünüzün sevgi, evlerinizin bereket ile dolup taşmasını dilerim.


Bu güzel güllaç tarifim tam da iftar sofralarına yakışık biçimde oldu.

Zaten ramazanın tatlısı değilmidir? güllaç üretiminin %80 lik kısmı ramazan ayında olurmuş.

Dışarıda satılan iki porsiyon güllaç fiyatına evde bir tepsi güllaç yapıyoruz dostlar hem de yaklaşık

15-16 porsiyon çıkıyor bu nasıl bir kar yapmaktır, bu nasıl bir insafsızlıktır anlamadım.

Farklı bir malzeme yok sütüydü, hamuruydu, fındığıydı, fıstığıydı ki pastaneler bu malzemeleri

bizden daha ucuza temin edebiliyorlar toptan aldıkları için.

 Bunlarıda yazamadan edemedim. :)


Vereceğim ölçüler sütü ve şekeri bol. Çok tatlı sevmeyenler şekeri biraz azaltıp yapabilirler ama ben tam ölçüsünde yapmanızı tavsiye ederim.

Gülsuyu sevmeyenler ise vanilya kullanabilir.

Arasına ceviz de kullanabilirsiniz fakat kararma yaptığı için hemen tüketilmesi gerekiyor.

benim su bardağım 200 gr şeker alıyor  üç su bardağından biraz fazla olacak tartı ile 650 gr geldi.


malzemeler:
  • 1 paket güllaç 12 yaprak
  • 2.5 litre süt
  • 650 gr şeker
  • 4 yemek kaşığı hindistan cevizi
  • 4 yemek kaşığı gülsuyu (ben biraz fazlasını kullandım)
  • 200 gr file fındık
  • toz antep fıstığı (üzerine dökmek için )
  • kiraz şekerlemesi (üzerini süsleme için) nar taneleride kullanabilirsiniz.
hazırlanışı:

  • ben klasik yuvarlak tepside yaptım güllaç yapraklarıyla ebat olarak neredeyse aynı geldi.

  • öncelikle sütü ve şekeri tencereye alıp  ocağın altını açalım şekerin erimesi için karıştıralım süt parmağınızı yakmayacak sıcaklıkta olmalı soğukta olmamalı.

  • bu arada şekerin tadına bakabilirsiniz size az gelirse ilave edebilirsiniz.

  • ocağın altını kapattıktan sonra gülsuyunu ilave edelim. 

  • bir yaprak güllaçı tepsiye koyup bir keçe yardımıyla sütü her tarafına yedire yedire dökelim.

  • her yaprağın üzerine 2 yada 2.5  kepçe süt döküp kepçenin tersi ile bastırıyoruz.

  • altıncı yaprağa geldiğimizde sütünü yedirdikten sonra fındık ve Hindistan cevizini serpip yapraklarımız bitene kadar işlemimizi sürdürelim.

  • kalan sütü üzerine döküp kepçenin tersi ile her tarafının ıslandığından ve yumuşadığından emin olduktan sonra buzdolabında sütü çekene kadar dinlendirelim yaklaşık bir saat sürüyor.

  • daha sonra dilimleyerek süslemelerini yapalım soğuk olarak servis yapalım.

Afiyet olsun.

vanilyalı cupcake


Herkese selam

Yaz geldi çattı, okullar kapandı eskiden nasıl heyecanlanırdım okul kapandığında kızımla beraber bende çocuk gibi sevinirdim annemin yazlığına gitmek için otobüse binerdik denizi ilk gördüğüm yerde içimi bir mutluluk kaplardı şimdilerde o denizi evimde mutfağımda yemeğimi yerken yada koltuğumda oturup tv izlerken de uçsuz bucaksız görebiliyorum çok şükür ki ama eskisi gibi bana heyecan vermiyor kıyısını,sahilini göremiyorum denize giren insanları balık tutmak için olta sallayan insanları göremiyorum belki de ondandır insanoğlu olarak doyumsuzmuyuz yoksa? Hep dahasını mı isteriz?

Sahiline fırsat bulupta sık sık inmediğim içindir belkide. Çünkü indiğim zaman bir yerde oturup kahvemi yudumlarken on dakika sonrasında eve varacağımı düşündüğümde yada piknik yaparken bile evimize ne kadar yakın mesafede olduğumuzu düşündüğümde bu nimetin farkına varıyorum.

Geçen Pazar günüde dayımlar,ablamlar ve biz bizim burda piknik yapmaya karar verdik hesapta çocukların denize gireceği falan yoktu zaten bi hayli denize biraz uzak bir alanda oturduk. Fakat aşağı inelim sadece denize bakalım diyen 6 yaşındaki dayımın torunu Baha ve benim Duru kız denize attılar kendilerini  kıyafetleriyle, neyseki yedek kıyafetlerimiz vardı çocuklar gönüllerince eğlendi.

Yemekler yenildi, sohbetler edildi çaysız olmaz çayda kuru, kuru olmaz olurda bizim ailede olmazJ sabah erkenden kalkıp yaptığım cupcakeklerimi ve trufflarımı çıkardım ortaya nasıl güzel oldu afiyetle yendi anlatamam.

Sizde bu güzel yumuşacık nemli cupcakekleri denemek isterseniz buyurun tarifime.




Malzemeler:
2.5 su bardağu un

4 yumurta
 
1 büyük çay bardağı krema (ben pınar marka kullandım )
1.5 su bardağı şeker  (fazla bulursanız azaltabilirsiniz ben 1 bardaktan sonra tadına baktım az geldi 4 yemek kaşığı  kadar pudra şekeri ilave ettim  öylede yapabilirsiniz.)
1 su bardağı sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
Yarım çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı vanilya özütü (yada 1 paket vanilya)
Üzerine:
Damla çikolata
Yaban mersini  (kurusu)
 




Not:bu ölçülerden 24 adet çıktı. Eğer kek harcınız koyu olursa biraz daha krema veya biraz süt ilavesi yaparak kıvamını ayarlıyabilirsiniz.
yapılışı:

fırını 170 derecede ısınmaya bırakalım (ben fanlı konumunda pişirdim)

Oda sıcaklığında olan yumurta ve şekeri derin bir kapta şeker eriyene kadar çırpıyoruz (parmağımızla dokunduğumuzda şeker kalıntısının olmadığını anlayana kadar)

Daha sonra yağ, krema,tuz ,vanilyayı ekleyerek kısa bir süre daha çırpıyoruz.

Üzerine elenmiş olan un ve kabartma tozunu iki seferde ekleyerek elimizle karıştırıyoruz (çırpıcı kullanmayalım)

Kalıplarımızı iki buçuk yemek kaşığı kadar karışımımızdan koyup üzerlerine dilediğiniz miktarda damla çikolata ve yaban mersini koyup önceden ısıtılmış 170 dereceli fırında yaklaşık 20- 25 dakika pişirelim.

Afiyet olsun.



Read more ...

un helvası


Şimdiden tüm İslam Aleminin Berat Kandilini kutluyorum.

Miraç kandili günü ailecek bizde toplandık pazar gününe denk gelmesi çok iyi oldu heleki uzun bir aradan sonra birtanecik dayım ve yengemde evimize geldi yemekte hep birlikteydik kuzenimde irmik helvası yapıp getirmişti sağolsun. Abimin bir ara un helvasını çok sevdiğini duydum geçen hafta içi de eşim arayıp abimle buluştuklarını ve akşama birlikte geliceklerini söyledi.

Çayın yanına ne çıkarırım diye düşünürken un helvası yapmaya karar verdim.Basit gibi görünsede şekerini iyi tutturmak,iyi kavurmak çok önemli.

Öyle birşey ki çok sık yaptığım bir tatlı değil biraz endişe yaşadım.Annemden de destek alarak  harika bir helva yaptım.Gönül rahatlığı ile on numara diyebilirim :)

Bu hafta kutlayacağımız kandilimizde yine kavurup komşularıma dağıtmak istiyorum nasipse, tarifime hemen geçip şimdiden afiyet ve şifa olsun diyorum.

malzemeler:

2 su bardağı un
3 su bardağı süt
2 su bardağı toz şeker
250 gr tereyağ
1 paket vanilya

yapılışı:

  • öncelikle sütü,şekeri ve vanilyayı bir kaba boşaltım şeker eriyene kadar karıştırıp bir kenara bırakalım soğuk bir şerbet hazırlıyoruz.
  • tencereye yağımızı ve unumuzu koyup orta ateşte kavurmaya başlıyoruz sabırla hiç bırakmadan sürekli karıştırarak yaklaşık bir yirmi dakika sonunda un sıvılaşıyor yağı salıyor bu aşama da yine karıştırmaya devam ediyoruz.
  • ocağın altını kısığa getirip rengi koyulaşana kadar yaklaşık 10 dakika kadar daha kavuralım renk karamel rengi gibi olacak.
  • kavurma işlemi bittiğinde sütlü karışımı boşaltıp hızlıca karıştırıyoruz bu aşamada ocağın altını hızlıya getirebiliriz şerbeti çektiğinde ocağı kapatıp helvamızı beş dakika kadar dinlenmeye bırakıyoruz.
  • dinlenmiş henüz sıcak olan helvamızı şekillendirip servise hazır ediyoruz.
  • üzerine tarçın çok yakışıyor dilerseniz hindistan cevizi ile de servis edebilirsiniz.
not: ben dolmalık fıstık kullanmadım dilerseniz 25 grlık 2 paket fıstığı kavurma aşamasının başında ilave edebilirsiniz.

afiyet olsun.


Read more ...

duru'nun 2 yaş doğumgünü partisi

Herkese kucak dolusu sevgiler..
Bugün sizlerle kızım durunun ocak ayında kutladığımız doğumgünü masamızdan bazı kareleri paylaşmak istedim.Fotoğraflar eşime ait duru ise birçok fotoğrafta yok  oyun haline getirip ya yüzünü kapatıyor yada kaçıp saklanıyordu neyseki kamera evin bir köşesinde olan biteni çekiyordu.Bir de o kadar yaramazdı ki o gün masanın örtüsünü çekiyor tabakların,kaşık ve çatalların hepsini toplamak istiyor tam bir afacandı  bütün aileyi bir arada görmesi ve tüm ilginin üzerinde olduğunun farkındalığı buna sebep oldu diye düşünüyorum görüldüğü üzere kaşık çatallar bile bir kaç kez düzelttikten sonra çareyi yetişmesin diye ortalara doğru koymakta bulduk teyzeside sağolsun peşinde pervane oldu..
Masam çeşit açısından çok kalabalık değildi pasta ve kurabiye ile on çeşit oldu kurabiyelerimi dört gün önceden diğerlerini ise son iki gün kala başlayıp misafirlerimizin gelmesine iki saat kala bitirdim :)
Hazırlıkları tek başıma yaptığım için çok yorucu oldu  öyle birşey ki bir kek pişiriyorsunuz bir yığın bulaşık çıkıyor ki düşünün aynı anda iki çeşit yaptığınızı o anda mutfak tezgahı ve masa dolu buna müsade etmiyor mecburen bir çeşit yapıp pişirme işlemi bittikten bulaşıklarını topladıktan ve tezgahı temizledikten sonra başlıyorum ikinci bir işe  birde bıcır,bıcır ayağımın dibinde dolaşan bir cimcime kız hadi acıkıyor derken altını değiştir bir de uykusu olur salla ayağında uyut sonra dağılmış olan oyuncakları toparla ortada dolaşmıyorken yerleri bir süpür,sil derken hafif ve basit de olsa herşeyi bir kenara bırakıp akşam yemeği için hazırlık.Ufak tefek talihsizlikler de oldu aceleden ikinci kez kek pişirdiğim oldu mesela neyseki sonunda hepsi bitti ve en güzeli de hepsi çok beğenildi afiyetle yendi..
Her ne kadar kırmızı rengi çok fazla sevmesemde geçen yıl herşeyimiz pembe olduğu için ve babamız da kırmızı rengi seçtiği için temamız kırmızılı minnie mouse oldu benim miniğim ise çilek kız seçmişti ama renk yine pembe olucak diye kızımın isteğini seneye erteledim çok ta fazla aklı ermediği için sorun olmadı.

Geçen yıl gelen misafirlerimize hediyelik olarak  magnet yaptırmıştım bu yıl sağ üstteki içinde oldukça minik olan sabunları hediye ettik magnet yada başka birşey yaptırmadığım için pişmanım açıkcası..

Cupcakeklerime gelince durunun kıyafetini dikicek olan perihan hanımla davetten bir akşam önce telefonla tanışıp hemen ölçülerini verip sipariş ettim neyseki elinde renkler ve tül varmış ertesi güne yetiştirdi  sağolsun almaya giderken  kardeşime cupcakeklerin kremasını hazırlayıp üzerlerine sıkması için bıraktım sonuç böyle oldu :)
Sevgili eşim ve canım kızım duru

Perihan hanımla toka kısmını konuşurken duru taç takmakı sevmediği için bir toka yapmasını istediğim fakat bu kadar büyük olacağını düşünemedim zaten sadece birkaç dakika takılı kalabildi tül tokacık :)
kıyafeti almaya gittiğimiz adresin tam karşısında ki avm den kumaş satan bir yerden birkaç metrede kırmızı tül satın alıp sandalyeleri süsledim çok cici olmuşlardı.
      
ve kırmızı rengi çok fazla sevmeyen ben :) kırmızı bir bluzle karşınızdayım o günün hatırına kardeşimden  giyindiğim kolları bol olduğu için her yaptığımın tadına bakan bluz :) 
Ah pastacık ah, ne çektim be :)  

Niye diyecek olursanız ısrarla iki katlı pasta yapıcam diye kafama koydum  hayatımda ikinci şeker hamuruyla pasta kaplamam oldu ilk bu yıl yılbaşında yaptım doğumgününe az bir zaman var bir denemek istedim bakalım yapabiliyormuyum diye harika olmuştu güle oynaya yapmıştım tabi acelem yoktu birde o gün duru kız annemde idi kar tanelerinden tutun yapraklarla süslemiştim şeker hamurundan bir de ev sıcak ilk tecrübem erir diye korkup buzdolabında bekletmiştim servis etmeye kadar.Resimlemeyi bile unutmuşum kalabalık ve telaş içindeyken ertesi gün yeğenlerime sordum masanın fotoğrafını çektiniz pastanın fotosunu bana gönderin diye cevap pasta masada yoktu ki biz çekerken :) 

Bu pastam ise ilk katı kakaolu pandispanya aralara  çikolatalı ganaj ve vişne ile yapmıştım dış kaplaması yine ganaj ikinci katı sade pandispanya vanilyalı pastacı kreması ve muz dilimli yapmıştım dış kaplamasını ise beyaz çikolatalı ganaj yapmaya çalıştım.Fakat sürülecek kıvama bir türlü getiremedim ya çok donuyor sürülmüyor yada birden eriyor neyse pürüzlü olsada sürdüm ama bu arada kekin tabakasıda deforme oldu iki gece uykusuzluğun vermiş olduğu yorgunlukla sabaha karşı pastayı buzdolabına atıp şeker hamuruyla kaplama işini sabaha bırakıp iki saat te olsa uyumaya karar verdim.

Gözlerim yana yana yarı uykulu tekrar mutfağa girip önce börekleri pişirip üç renk salata yapmaya karar verdim bir salata çeşitim daha yapılmak üzere sırada bekliyordu. Pastayı kaplamak için eşimin uyanmasını bekledim kahvaltıdan sonra yarım kalan üç renk salatayı ve patlıcan salatasını tamamlayıp şeker hamuru açma işine başladık ilk katı gece yarısı kaplamıştım ikinci katın hamurunu açıp süslemelerini yaptık gönül daha iyisini daha güzelini yapmak isterdi ama son güne kaldık hatta son saatlere bu kadarına da şükürler olsun.

Buradan benim gibi küçük çocuğu olan ve doğumgünü partisi yapıcak olan ebeveyn'lere seslenmek istiyorum hazırlıkları benim gibi son ana bırakmasınlar hele benim gibi takıntılı iseniz yandınız çünkü öyle birşey oluyor ki size basit gelen, gerekli olan birşeyi heryerde bulurum diye düşünmeyin örneğin ben parti setini sipariş ettiğim yerde balon ve masa örtüsü satmadıklarını öğrendim hadi balonu ayrı yerden sipariş ettim masa örtüsünü de kırmızı istedim kırmızı buldum bu sefer ölçüleri uymadı sonra büyüğünü buldum fakat çok kaliteli değildi açarken yırtıldı neyseki iki tane sipariş etmiştim ne varki balon ve masa örtüsü bulmak, sipariş etmek için yarım günümü harcadım.

Şimdi kızım küçük büyüdüğünde işim daha da zorlaşıcak onun seçimleri ve istekleri olucak.Bana makul gelen şeyleri imkanlarım doğrultusunda yapacağım.

menümüz
üç renk salata
tahinli yoğurtlu patlıcan salatası
krema soslu kıymalı börek
mercimekli poğaça
peynirli kırmızı biber sarması
truff
limonlu bar 
kurabiye 
cupcake
pasta

Fırsat buldukça menüdekilerin tariflerini yazacağim.


sevgilerimle...


Read more ...

zeytinyağlı taze fasulye


Herkese merhaba..
En sevdiğim sebzelerden biridir taze fasulye zeytinyağlısını ayrı bir severim yanında taze sarımsakla yemeğe Bayılırım hee bir de yanında tazecik ekmekle yemek yine en sevdiğim :)

Önceden tüm malzemeyi tencereye çiğden koyup pişirirdim ama artık soğanını biraz öldürüyorum
Ve yine önceden normal tencerede pişiriyorken artık düdüklü tencerede pişiriyorum hemde çok kısa bir Sürede..

malzemeler:

yarım kg.taze fasulye
1 iri boy kuru soğan
2 yada 3 adet domates ( ben tarla domatesi kullandım )
yarım çay bardağından biraz fazla zeytinyağı kullandım
2 adet kesme şeker
yarım su bardağı su
tuz

hazırlanışı:

ayıkladığımız fasulyeyi istediğimiz boyutta bölüp yıkıyoruz yemeklik doğradığımız soğanı zeytinyağında kavuruyoruz ve ardından fasulyeyi ilave edip rengi dönene (sararana ) kadar orta ateşte suyunuda ilave edip bir süre kavuruyoruz ( ben domateslerin fazla erimesini istemediğim ve tanelerini görmek istediğim için sarartma işlemi bitmeye yakın içine ilave ettim ve bu arada da yanmamaları için su ilavesini fasulyenin kendi suyunu salıp çektikden sonra yaptım )bu işlem bittikten sonra kuşbaşı doğradığımız domatesleri, şekeri ve tuzunu da atıp domatesin suyunu saldığını gördükden sonra düdüklünün kapağını kapatıp buhar sesi çıktıktan sonra sadece 4 dakika pişirip ocağın altını kapattım tencerenin içinde tamamen soğuyana kadar bekletip servis tabağına alalım.
not:  bu pişirme süresi eski tip düdüklü tencerelerde 15 dakikaya kadar çıkabilir.

 afiyet olsun.




Read more ...

etli taze yaprak sarması


herkese merhabalar..

Taze yaprak görürümde almazmıyım?en sevdiğim yemeklerden biridir etli yaprak sarması, sarma büyüklüğüne fazla takılmam eskiden baharat çeşidi olarak sadece karabiber ve nane kullanırdım, şimdilerde biraz daha çeşitli yapıyorum çok daha lezzetli oluyor tarifime geçiyorum deneyen herkese şimdiden afiyet olsun.

Dolma içini eğer bir misafir ağırlamıyorsam 300 gr kıymaya yarım su bardağını geçmez pirinç ölçüm belki çok az pirinç diye düşünenler olur ama bol etli sevdiğimizden böyle yaparım.

malzemeler:

  • 500  gr kadar taze yaprak (bir miktar arttı)
  • 450 gr dolmalık kıyma
  • 1 su bardağından bir parmak eksik pirinç(yıkanmış suyu süzülmüş)
  • 2 adet kuru soğan (rendelenmiş)
  • 2 adet domates (rendelenmiş)
  • yarım yemek kaşığı biber salçası
  • yarım yemek kaşığı domates salçası
  • yarım demet maydanoz (ince doğranmış)
  • bir çay kaşığı kuru nane
  • bir çay kaşığı sumak (isteğe bağlı)
  • yarım çay kaşığı isot (isteğe bağlı)
  • yarım çay kaşığı kırmızı toz biber
  • tuz
  • yarım yemek kaşığı margarin 
pişirme aşamasında:
  • 1-1.5 su bardağı kadar kaynar su
  • 1 yemek kaşığı margarin

yapılışı:


  • öncelikle yapraklarımızı yıkayıp kaynamakta olan haşlama suyuna biraz tuz atıp 5 dakika kadar haşlayıp süzgeçe alalım (dilerseniz bu süreyi bir kaç dakika daha uzatabilirsiniz) 
  • içi için gerekli tüm malzemeyi elimizle birbirine yedirelim tuzunu kontrol edelim
  • sarmaları pişireceğimiz tencerenin dibine birkaç yaprak serelim
  • yaprağın mat ve damarlı kısmı içe gelecek şekilde iç harcımızdan bir miktar koyup (yaprağın büyüklüğüne göre ben 1-1.5 tatlı kaşığı kadar koyuyorum)sarma işlemini bitirelim 
  • tencereye dizdiğimiz sarmaların üzerine yağımızı parça parça kesip koyalım üzerine tabak kapatıp kaynar suyumuzu dökelim
  • kısık ateşte arada suyunu kontrol ederek 30-35 dakika kadar pişirelim
not:
  •  bu süre arasında suyun azaldığını görürseniz yine sıcak su ilave edebilirsiniz
  • ben margarin kullandım  dilerseniz yarım çay bardağı sıvıyağ kullanabilirsiniz

afiyet olsun..





Read more ...

etli taze fasulye


Herkese kucak dolusu sevgiler..

Genelde bütün yemeklerimi düdüklü tenceremde pişiririm bazı sebzeler hariç kabak,patlıcan,enginar,bamya gibi hem zamandan tasarruf hemde daha lezzetli oluyor bence.

Normal tencere ısıtıldığında su 100 derecede kaynar ve tüm su kaynayana kadar bu sıcaklık sabit kalır, yemek de bu sıcaklık da pişer. Düdüklü tencerede ise buhar dışarı kaçamadığından tencerenin içindeki basınç gittikçe artar, dolayısıyla su 100 derecede kaynamaz, tenceredeki sıcaklık 130 dereceye kadar çıkar.

Böylece pişirilmesi istenen besinlerin ısısı suyun kaynama derecesinden çok daha yükseğe çıkar. Bu yüksek sıcaklık yiyeceğe süratle nüfuz ederek, vitamin ve minerallerini kaybetmeden daha çabuk pişmesini sağlar.



Ben bütün tavuğu bile sadece 6 dakikada haşlıyorum ve inanın hiç yavan olmuyor lezzeti harika oluyor.

Eski tip düdüklülerde daha uzun sürede pişiyor bende tefal marka var 6 lt.lik yarım kg fasulye pişiriyordum koca tencerenin içinde her seferinde yıkamak yoruyordu tefalin mağazasına gitttim günlük küçük bir tencere alırım diye fiyatlar uçmuş yalnış hatırlamıyorsam 500-600 tl gibi fiyat söylediler .

Esse mağazasına girdim başka bir amaçla baktım kampanya var tencerelerde küçük tam istediğim ebatta bir tencere buldum lakin kararsızım güvenlimi?çabuk pişiriyormu?  

Mağazadan bir döküm tencere bir de düdüklü tencere alıp çıktım biraz korkak olduğum için eşimin evde olduğu gün denedim yeni düdüklüyü sonuç başarılı yaklaşık 2 aydır kullanıyorum ve memnunum

Yalnız belki bu yazımla düdüklü tencere kullanmaya sıcak bakacak olan arkadaşlar olucaktır aman kurallarına dikkat edelim.

malzemeler:
  • yarım kg taze fasulye
  • 1 kuru soğan 
  • 200 gr kuşbaşı et (dana eti kullandım)
  • 2 domates 
  • yarım yemek kaşığı tatlı biber salçası
  • tuz
  • 1-1.5 su bardağı kadar kaynar su
  • yarım çay bardağı sıvıyağ (ben fındık yağı kullanıyorum)

yapılışı:

fasulyeyi ayıklama ve yıkama işinden sonra yemeklik doğradığımız soğanı sıvıyağda kavuruyoruz etlerimizi ilave edip suyunu bırakıp çekene kadar kavurmaya devam ediyoruz sonrasında salçasını da katıp bir miktar su döküp salçanın açılmasını sağlıyoruz fasulyemizi de ilave edip ara sıra karıştırarak sarartıyoruz rengi dönünce kuşbaşı doğradığımız domatesleri de ekleyip ardından sıcak su ve tuzunu ayarladıktan sonra tencerenin kapağını kapatıp buhar çıkana kadar yüksek ısıda buhar çıktıktan sonra ocağı orta ısıya getirerek yaklaşık 8-10 dakika arası pişiriyoruz.

afiyet olsun..


not: eski tip düdüklü kullanıcaksanız bu süre 20-30 dakikaya çıkabilir.






Read more ...

iç baklalı enginar


Her işin başı sağlık sözünü Atalarımız ne güzel de söylemiş..

Günlerdir ailecek hepimiz hastayız yüksek ateş,boğazda şişkinlik,burun tıkanıklığı,öksürük halsizlik ne oldu böyle anlamadık nasıl bir virüs?  k.b.b doktorunun yolunu tuttuk reçete antibiyotik çeşitli ağrı kesiciler öksürük şurubu burun spreyi bitkisel çaylar bol sıvı gıdalar..

İlaç içmeyi hiç sevmiyorum ama  şurupları şerbet gibi içtim Vallahi. Canıma tak etmişti öksürük nefes almakta güçlük çekiyordum burnumun tıkanıklığı aman Allahım birdaha gösterme..

Kuzum minik durumuzada bizden geçti haliyle çoçuklar da kusmalar çok oluyor hastalık döneminde poşet yetiştirene kadar hop yatak ,çarşaf batar bırak onuda zar zor yedirdiğin bir kaç kaşık çorba içirdiğin ilacıda çıkmıştır! hadi yeniden yedir yedirebilirsen üzerine de içir şurubunu tekrar bu sefer öncelik olarak yanıbaşında poşet bulundurmayı ihmal etmez anne. Baba ise çeşitli şaklabanlıklar yaparak ilacı içirmeye yardımcı olur kendisinin ateşi çoçuğun ateşinden daha yüksektir o sırada..

Neyseki çocuklar iki üç günde toparlanıyor büyüklere nazaran bizler biraz daha geç iyileşiyoruz inşallah bu son hastalığımız olur deyip herkese bol sağlık diliyorum.

Ve sağlığımız için çok faydalı olan tarifime geçiyorum..




malzemeler:

4 adet enginar
200 gr. iç bakla
2 adet kesme şeker
1 çay bardağı zeytinyağı
yarım çorba kaşığı un
1 adet  limonun suyu
1 adet kuru soğan
yarım demet dereotu
tuz

yapılışı:


  • öncelikle bir kabın içine limonun yarısını sıkıp biraz tuz ekleyip enginarları kararmamaları için bu limonlu tuzlu suda ovun ve bekletin
  • soğanı yemeklik doğrayıp zeytinyağında kavurun üzerine un ilavesini yapıp biraz daha kavurun enginarları dizip şeker,tuz ve yarım limonun suyunu üzerlerine gezdirin enginarların üzerini örtecek kadar su ekleyip orta ateşte pişmeye bırakın
  • yaklaşık 15 dakika sonra baklaları ilave edin ve enginara çatal batacak yumuşaklığa gelene kadar pişirmeye devam edin bu arada su azalırsa sıcak su ilave edebilirsiniz.
  • pişirme işlemi bittiğinde tencerede soğumaya bırakın daha sonra servis tabağına alıp ortalarına baklaları paylaştırıp dereotu ile servis yapın.
afiyet olsun.




Read more ...

pazı kavurması


Pazıyı çok severim bir çok rahatsızlığa şifa dağıtan bu sebze bakın nelere iyi geliyormuş..

A .C. K. ve E vitamini ile demir ,magnezyum ,kalsiyum mineralleri içerir.

Öksürüğe faydalıdır.
Hazmı kolaylaştırır.
Kansızlığı önler.
Kuvvet verir.
İştah açıcıdır.
Diyabet riski taşıyanlar tüketmelidir.
Hamilelerin yemesi bebekte omurga açıklığı riskini azaltır.
İdrar yollarında yanma şikayetlerini azaltır,idrar söktürücüdür.
Kan şekerini düzenlemeye yardımcı olur.

Ayrıca haşlanmış olan yaprakları basura,yanığa ve şişliğe faydalıdır pazı suyu dökülen saçların onarılmasınada faydalıdır.

bunlar sadece bir kısmı bilinen bir çok faydası var kendimizde,ailemizde ve çevremizde bu tür rahatsızlıkları olanlanlara da önerelim.

Şuan mevsimi geçti ama ben çok sevdiğim için eşim pazarda görünce almış. Genelde kavurmasını yaparım ve saplarınıda kullanırım bu yüzdende biraz haşlarım haşladığım suyunu da saçlarıma durulama suyu olarak kullanırım.


malzemeler:

1 demet pazı
yarım çay bardağı zeytinyağı
1 orta boy soğan
tuz

üzerine:
sarımsaklı yoğurt
pulbiberli tereyağ (isteğe bağlı)

hazırlanışı:
pazımızı üç yada dört cm. genişliğinde doğrayalım bolca yıkayıp bir süre sirkeli su içinde bekletelim tencereye 4 yada 5 su bardağı su  ilave edip kaynayınca pazıyı  5 dakika kadar haşlayalıp süzgeçe alalım soğuk sudan geçirip bekletelim soğanımızı yemeklik doğrayıp zeytinyağında kavuralım ve süzülmüş olan pazımızı da ilave edip suyunu salıp çekene kadar kavuralım tuz ilavesini yapalım (pazı tuzu pek çekmez bu yüzden dikkat edelim dilerseniz sadece haşlama suyuna tuz atabilirsiniz ) suyu çektikten sonra bir kaç dakika kadar kavurup servis tabağına alalım.

dilerseniz yoğurt sarımsağın üzerine pulbiberli tereyağ yapabilirsiniz.

afiyet olsun..



Read more ...

elmalı kurabiye



merhabalar!

Ailecek hasta olmak ne kadar kötüymüş meğer herkesin burnu tıkalı, baş agrısı, halsizlik hepimiz döküldük
İnşallah en yakın zaman da atlatır sağlığımıza kavuşuruz.

Rabbim hasta olan herkese acil şifalar versin inşallah...amin.

Annem elmalı kurabiye istemişti bir kaç gün önce elma yeterli var diye biliyordum tam yapmaya başladım baktım iki tane elma kalmış yetmez diye eşime sipariş ettim getirmesi akşam sekizi buldu biraz üşendim gittim geldim yarın yaparım artık dedim.

 O yarının üstünden üç gün geçti halen hastayız annem gelip yemeklerimizi yaptı dün biraz toparlanır gibi oldum hemen mutfağa girdim kolları sıvadım  yoğurmaya başlamıştım ki baş ağrısı başladı ya sabır deyip bitirdim neyseki.

Bazen aceleyle yapılan şeyler  daha mı lezzetli oluyor ne dersiniz? :))



malzemeler:

200 gr. tereyağ ( yumuşamış )
yarım çay bardağı sıvıyağ
3 yemek kaşığı tepeleme yoğurt
9 yemek kaşığı şeker
1 paket karbonat
1 yemek kaşığı limon suyu
1 paket vanilya
alabildiği kadar un ( 4 su bardağı veya biraz daha fazla alabiliyor )

içi için:

3-4 elma (elmalar büyük ise üç tane yetebiliyor)
1 tatlı kaşığı dolusu tarçın
3 yemek kaşığı şeker
1/2 su bardağı iri kıyılmış ceviz

üzerine:
pudra şekeri

yapılışı:

elmaların kabuklarını soyup rendeliyor tavamıza alıyoruz üzerine şekeri ilave edip elma suyunu çekene kadar orta ateşte pişiriyoruz ocağın altını kapatıp tarçın ve cevizi ilave edip karışımı soğumaya bırakıyoruz.

fırınımızı 170 dereceye ayarlayalım.

yoğurma kabımıza çok yumuşamış tereyağını, sıvıyağ,yoğurt,şeker ve vanilyayı koyuyoruz bir kenarına karbonatı döküp karbonatın da üzerine limon suyunu ilave ediyoruz  yavaş yavaş un ilavesi yaparak yumuşak ama ele yapışmayan bir hamur elde ediyoruz.

ister hamuru üç eşit parçaya bölüp her parçayı un dökerek merdaneyle pizza büyüklüğünde açıp üçgenler kesin ve geniş kısımlarına elmalı harçtan koyarak rulo şeklinde sarın isterseniz poğaça şeklinde yapıp kapatın.

yağlı kağıt serili tepsiye dizip önceden ısıtılmış 170 dereceli fırında hafif pembeleşinceye kadar pişirin bu süre yaklaşık 12 dakika kadar sürebiliyor fırından çıkarken elinizle bastırdığınızda yumuşak olmalı soğurken sertleşiyor.

kurabiyeler tamamen soğuyunca üzerlerine bir süzgeç yardımıyla pudra şekeri serpelim.

afiyet olsun..




Read more ...

kaşarlı sucuk


haftasonu kaçamağı sucuk üstü kaşar :))

yuvarlak şekilde kesin sucuklarınızı fazla kurutmadan kısık ateşte bir, iki dakika pişirip üzerlerine kesmiş olduğunuz taze kaşarları koyup ister çok kısık ateşte ister benim yaptığım gibi kaynamakta olan içi su dolu çaydanlığın üzerine sucuk tabağını koyup kaşarların hafif yumuşamasını sağlayın sonrada afiyetle yiyin.:)

not: yuvarlak kaşar elde etmek için bir şurup şişesinin kapağını kaşarın üzerine bastırıp yuvarlak çıkarttım.


Read more ...

kayın (istiridye) mantar sote



Mantarı sonradan sevenlerden'im ama bir sevdim, pir sevdim..:)

önceden içinde mantar olan yemekleri yemezdim yada mantarları ayıklar öyle yerdim taki altı yıl öncesine kadar ilk defa kayın mantarını mangal ateşinde kızarmış üzerine bol limon sıkılmış olarak yedim ve daha önce niye mantarı sevmemişim diye sordum kendime ve her çeşit yemeğini yapar oldum. Nasıl olursa olsun en güzeli kömür ateşinde pişen bol limon suyu sıkılmış olanı bence..

mangal ateşi olmazsa olmaz mı yani? diye soruyorsanız olur tabiki de buyurun tarife!

malzemeler:

  • yarım kg. kayın mantarı
  • 1 çorba kaşığı sıvıyağ
  • 1 çorba kaşığı tereyağ
  • yarım limon'un suyu
  • yarım çay kaşığı kekik 
  • tuz
yapılışı:
mantarların sap kısımlarını kesip yıkıyoruz süzüldükten sonra iri parçalar halinde kesiyoruz.Tavaya sıvıyağla birlikte koyup suyunu salıp çekene kadar ara sıra karıştırarak pişiriyoruz suyunu tamamen çekince tereyağı da ekleyip önlü arkalı çevirerek kızarmalarını sağlıyoruz daha sonra kekik tuz ve limon suyunuda ekleyip bir iki dakika kadar daha soteleyip servis tabağına alıyoruz..

afiyet olsun..


Read more ...

şekerpare tatlısı


Haftasonu şekerpare tatlısı yapmaya karar verdim şerbetli tatlıları yapmak tedirgin eder çoğumuzu şerbeti Güzel düşermi? şekerini yerinde olurmu? vs. bunlar kafamızda dolaşır taki tadına bakana kadar?

Bu tatlımla bu düşüncelere son noktayı koydum.
Çünkü tadı o kadar güzel oldu ki anlatamam denemeniz lazım buyurun tarifime!

malzemeler:

  • 1 paket margarin (250gr) tereyağda olabilir ben sana hamurişi kullandım
  • 3 yemek kaşığı irmik ( tepeleme )
  • 4 yemek kaşığı pudra şekeri
  • 2 yumurta
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket k.tozu
  • 4 yada 4.5 su bardağı un
şerbeti için:
  • 4 su bardağı su 
  • 3 su bardağı şeker
  • 1 tatlı kaşığı limon suyu
üzeri için:
bütün fındık yada antep fıstığı

yapılışı:

önce şerbeti hazırlıyorum (şerbet mutlaka ılık olmalı tatlımızı fırına attıktan sonra kontrol edelim halen çok kaynar ise kapağı açık serin bir yere alalım ben balkona koyuyorum buzdolabına da koyabilirsiniz
ama çok soğumamalı ayrıca buzdolabına doğrudan sıcak şeyleri koymak sakıncalı bunu için iyi zamanlama yapmalıyız.)


şerbeti için: şeker ve suyu kaynatıyoruz ve limon suyunu ekliyoruz bir kaç dakika kadar daha kaynatıp soğumaya alıyoruz toplam 10 dakika da bu işlemi bitirmiş oluyoruz.

fırınımızı 180 dereceye ayarlayalım.

hamuru için:
margarinimizin oda ısısında olması önemli (buzdolabından yeni çıkmış ise paketinden ayırıp tabağa koyup mikrodalga fırından 1 dakika kadar bekletip yumuşamasını sağlayalım yada kaynayan bir çaydanlık üzerinde tabağın içinde biraz yumuşatalım.

1. yoğurma kabımıza pudra şekeri,irmik,vanilya ve kabartma tozunu döküp harmanlayalım ortasını havuz gibi açıp yumuşamış yağımızı yumurtalarımızı ve azara azar unu ilave edip yumuşak bir hamur elde edinceye kadar yoğuralım.

not: ben 4.5 su bardağı kadar un kullandım bardak ölçüleri farklı olduğundan değişiklik gösterebilir veya yumurtanın boyutlarıda farklılık yaratabilir unu yavaş yavaş dökmekte fayda var hamur artık elinize yapışmıyorsa  tamam demektir yapışıyorsa un koymaya devam çokmu detaylı oldu ne :))

2.yoğurma işlemi bittikten sonra yağlı kağıt serili tepsilerimize ( 2 tepsi oluyor seyrek aralıklarla, kabardığında
biribirine yapışmasını önlemek için sayı olarakta bir tepsiye sığmaz zaten diye düşünüyorum )
hamurdan ceviz büyüklüğünden biraz daha küçük parçalar alarak avucumuzun içinde toplar yapıp ve avuç içizmizle bastırarak düzleyip tepsiye yaklaşık 2 cm aralıklarla dizelim ortalarına bütün fındık,yada fıstık koyup biraz daha bastıralım ve önceden ısıttığımız fırında yarım saat kadar pişmeye bırakalım fırınlar farklılık gösterebileceği için kızarana kadar demek daha doğru olur sanırım.

not:ben 2 tepsiyi aynı anda fırına koydum üstte pişenler hafif çatladı altta pişenler hiç çatlamadı bu gibi bir şey yaşarsanız sorun değil tadı değişmiyor.

                                                                        işte resim


şerbetin dökülmesi: fırından çıkan tatlı hamurumuzu 3 dakika tutarak bekletiyoruz ve ılık olan şerbeti üzerlerine gezdirerek döküyoruz.

not: ben bu dakika içerisinde ellerimi yaka, yaka her iki tepside ki tatlıları daha derin bir tepsiye aktardım şart değil.

afiyet olsun..


Read more ...

patates arası külbastı



Ne zamandır aklımda bu tarif etini alıp buzdolabına attım bir sonraki gün yaparım diye erken yemek  yiyince   acıktık ve hemen işe koyuldum düdüklü tencere sağolsun patatesi beş dakikada haşlayıp diğer ayrıntılarda toplam yarım saat sürdü servis tabağına almak eh biraz acele olunca görüntü ve fotosu çok iyi olmadı ama tadı çok güzel oldu özellikle et ve patatesi bir arada yemeği sevenlere tavsiye ediyorum..  

      malzemeler:

  • 4 -5 orta boy patates
  • yarım demet maydanoz
  • tuz,karabiber
  • 1 çorba kaşığı zeytinyağı (kızartmak için)
     külbastı için:                                                  
  • 1 adet soğan
  • 3 parça külbastılık et
  • yarım çay bardağı su
  • 1çorba kaşığı zeytinyağı
  • tuz,karabiber,kekik
     sos için:
  • 1çorba kaşığı sirke
  • 1 çorba kaşığı hardal
  • 1 çorba kaşığı zeytinyağı
yapılışı:
  • patatesleri haşlayıp kabuklarını soyup ezelim üzerine kıyılmış maydanoz,tuz ve k.biberi ekleyip karıştıralım bekletelim.
  • düdüklü tencereye etleri,bir kaşık yağı,kekik karabiberi be yarım çay bardağı da su ekleyerek 10 dakika kadar pişirelim.
  • patatesleri düz bir zemine koyup bir parmak kalınlığında yayalım kalp şeklinde kalıp ile kesip yapışmaz tavada 1 kaşık sıvıyağ dökerek arkalı,önlü kızartıp kenara alalım. Aynı tavaya halka doğranmış soğanı ekleyip 2 dakika soteleyelim ve pişirdiğimiz etleri de ilave edip yine arkalı,önlü kızartalım.
  • ayrı bir kaba zeytinyağı,hardal ve sirkeyi ekleyip çırpalım .
  • kalp patatesleri servis tabağına alıp üstlerine birer parça et birer kaşık sos döküp üzerine ikinci patatesleri yerleştirelim.
afiyet olsun..


not:  Eti düdüklü tencere kullanmadan da pişirebilirsiniz.



 
Read more ...

mayalı pişi tarifi


   herkese merhabalar!

 Bu lezzetli hamuru (pişiyi)benim çok sevdiğim ailecek görüştüğü-
 müz sıcacık insanlar olan Pomak Türkleri dostlarımızın sofrasın 
 da yemiştim ilk..

 Kış aylarında kalorüfercilik yapan bu dostlarımız yaz aylarında  Ege denizi'nin koylarından birinde çadır kurup kıyı balıkçılığı 
 yaparak geçimlerini sağlıyorlar ve 30 yıla yakın zamandır aynı 
 yerde. Önemli ihtiyaçlarını motosikletle çıkıp en yakın köyün    bakkalından temin ediyorlar aynı zaman da kendi köyleri bu köye
 gidiş güzergahları çok bozuk ve yorucu oluyor herzaman.

 Ekmeklerini kendileri yapıyor çoğu zaman. İçtikleri su ise 
 dağlardan geliyor küçük bahçelerinin tulumbasından akıyor
 nasıl lezzetli ve soğuk..


 Kalpazan diye tabir ettikleri balıkları satın almaya gelen büyük
 tekneleriyle kıyıya yanaşan kişilere bazı ihtiyaçlarını önceden
 belirtip getirmelerini sağlıyorlar koca kütleli buz kalıpları
 mesela, onları dondurucuya atıp kendi yiyeceklerini bu buzun
 içinde muhafaza ediyorlar..

 Bu arada elektrik yok çeşitli aygıtlarla yapıyorlar bunları
 geçen yıl küçük bir jeneratör hediye etmiştik onlara bir nebze
 de faydamız olduysa ne mutlu bize..


 Akşamları ay ışığında oturup çaylarını içiyorlar muhabbetle
 sabah beş gibi gün başlıyor onlar için..

 Evin hanımları iki elti birbirlerine yakın mesafelerde 
 kalıyorlar her türlü sebze ekiyorlar bahçelerine babalarının
 yıllar önce ektiği meyve ağaçları yazın her gittiklerinde 
 en güzel meyveleri ikram ediyor onlara..

 Yedikleri balıklar ise dünyada kendi kendini temizleyen yanılmı-
 yorsam ilk beş denizden biri olan saroz'un sularından çıkıyor
 ağlarını toplamak için teknelerine bindiklerinde ki o heyecanla
 rı gözlerine vuruyor acaba bu koca deniz bugün ne türde bir
 güzellik verecek onlara?hangi çeşit balık olacak hiç belli olmu
 yor çünkü..

 Tüm bu olanaklar içerisinde çok mutlu olan bu dostlarımızı
 her ziyaret ettiğimizde büyük keyif alıyoruz ne zaman gitsek 
 mayalar dakikasında hamurunu çayın yanına..

 Akşam üstüne doğru kızarır küçük tüpün üstünde çıtır,çıtır
 her çeşit balık yanına koparır bahçesinde soğanını,domatesini
 yapar salatasını yeriz afiyetle..

 Hayat dolu bu insanların yanında herşeyi unuturup enerji depolar
 vedalaşır çıkarız o dimdik dağların eteklerinden düzlüğe..

 Basit bir pişi tarifi yazacaktım bu yazımda dostlarımızdan da
 bahsettim çünkü hayatımda gördüğüm ve tanıdığım nadide  kişilerden  birileri bu aileler, insanlıktan nasibini almış ve 
 hiçbir zaman yitirmemişler..

 Ve hayatımda yediğim en lezzetli pişi bu dostlarımızın ikram
 ettiği pişi özel bir ölçü almadım muhabbet ederken hızlıca 
 yoğuruverirdi karşımda gördüklerimden ve denediklerimden yola 
 çıkarak bir ölçü belirledim kendime..

 malzemeler:

 3 su bardağı süt(ılık)
 yarım su bardağı su(ılık)
 yarım paket yaş maya
 yarım çay bardağı sıvıyağ
 1 tatlı kaşığı tuz
 aldığı kadar un 

 içi için:

 beyaz peynir
 maydanoz

 kızarmak için:

 sıvıyağ

yapılışı:

yoğurma kabımıza ılık suyu ve mayayı alıp mayanın erimesini sağlıyoruz ardında süt,sıvyağ ve tuzu ekleyip yavaş yavaş unumuzu
ilave ediyoruz elimize yapışmayacak hale gelene kadar un ilavesi
yaparak yumuşak bir hamur elde ediyoruz ılık ortamda yaklaşık
45 dakika mayalandırıp dilerseniz sade dilerseniz peynirli iç
yaparak ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elimizde yada tezgah
ta düzelterek kızgın yağda pişiriyoruz.

afiyet olsun..

                          


Read more ...

ekşili köfte



     Ne zaman yesem bu yemeği çocukluğum gelir hep aklıma çok da severim
   
     Öyle alışmışım ki bazı yemekleri annemden yemeğe kendim yapmayı hiç düşünmemişim
     Sanki yapsamda onun gibi lezzetli olmuyacakmış gibi gelir annem yine yapmış bu lezzetli yemeğini hadi            Gelin çoçuklar yiyelim deyince hemen geliyoruz dedim oturduk yemeğe benim birden aklıma geldi
     Ben niye yapmıyorum  bu yemeği?eşime döndüm sen bu kadar çok seviyorsun niye hiç istemiyorsun?            Yapmıyorsun bende birşey demiyorum eminim sen de güzel yaparsın  dedi :)

     Bu ikinci pişirmem oldu ilk denemem de  patatesleri eritmiştim uzun aradan sonra ikinci pişirmem de
     Patatesler gözle görülür şekilde fakat yaparken birşey eksik neydi neydi dedim telefona sarıldım
     Annemi aradım cevap vermiyor kıymaya baktım renksiz geldi maydanoz dedim :)sonra birdaha annemi
     Aradım emin olmalıyım diye yine açmadı ben yemeği ocağa koydum annem aradı evet köftede maydonoz
     Olacakmış neyse dedim lezzeti çok da değişmez yemeğe oturuldu bir güzel yenildi bitti eşim harika olmuş
     Ellerine sağlık hayatım maydanoz koymamışsın kalmamışmıydı?:)))))))

     Bende durumu izah ettim. Ne kadar dikkatlisin! diye sormam bile biraz hataydı Maşallah mesleği icabı
     Şahin gözlere sahiptir kendisi :) benim de tam tersi dalgınlık hat safada gözler de çok iyi sayılmaz,
     Son birkaç yıldır  neyse ki şahin gözlü ve aşırı dikkatli bir eşim var ama kulağı yok! :) birbirimizi böyle
     Tamamlıyoruz o benim gözüm, ben onun kulağı oluyorum gerektiği zaman :))))
   
     Amma da konuştun bir köfte için demeyin sakın yazmak istedim napıyım kuru köfte değil sulu köfte bu          tarif  kuru, kuru olmaz dedim :)
   
     malzemeler:

  • 300 gr kıyma (dana kıyması tercihimdir)
  • yarım su bardağı pirinç
  • 1 kuru soğan 
  • 7-8 dal maydanoz
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • yarım çay kaşığı kimyon
  • tuz
  • 2 orta boy patates 
  • 1 havuç
  • yarım çay bardağı sıvıyağ
  • 2 yemek kaşığı un (köfteyi bulamak için)
  • 8-9 su bardağı kaynar su
    terbiyesi için:
  • yarım limonun suyu
  • 1 yumurta sarısı (ben kullanmadım)
    yapılışı:
  • yoğurma kabımıza soğanı rendeliyoruz kıyma yıkanmış pirinç ince kıyılmış maydanoz tuz,karabiber ve kimyonu ilave edip yoğuruyoruz tuzunu kontrol edip gerekirse ilave ediyoruz.
  • bir tepsiye unumuzu döküp kıymamızdan fındık büyüklüğünden biraz daha büyük toplar yapıp unlu tepsiye koyuyoruz bu işlem bittiğinde tepsiyi sağa,sola sallayarak topların her tarafının unlanmasını sağlıyoruz.
  • patates ve  havuçları kuşbaşı şeklinde doğrayıp yıkıyoruz tencereye yağımızı koyup havuçlarıda ekleyip bir iki dk. soteliyoruz ve kaynar suyumuzu ilave ediyoruz bu şekilde 5 dakika kadar havuçları pişiriyoruz bu süre size kalmış havuç yumuşadığında patatesi ve elimizle fazla unu silkeleyerek köftelerimizi ilave ediyoruz 
  • suyun tadına bakıp gerekirse tuz ilave ediyoruz ve yaklaşık 15 dakika kadar orta harlı ateşte pişirelim
  • ocağı kapatmaya yakın bir yumurta sarısını yarım limon ile çırpıyoruz yemeğin suyundan bir kepçe bu karışıma ilave edip biraz daha çırpıyoruz ve tenceremize yavaş yavaş karıştırarak ilave edip ocağın altını kapatıyoruz.
    not: ben yumurtalı terbiye yapmadım sade limon sıktım her iki şekilde de güzel oluyor tercih sizin.

AFİYET OLSUN..

                                                                 

Read more ...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...