pembe kremalı vanilyalı cupcake


Bana herşey toz pembe..:)

Toz pembe, uçuk pembe, bebe pembe, pastel pembe, herşey pembe oluverdi hayatımda kızlarımın sayesinde, iyikide oldu bayılıyorum valla bu renkteki şeylere, o kadar kaptırmışım ki evimizde çarşaflar,yastık kılıfları,pikeler halılarım,perdelerim bile pembenin tonlarında oluvermiş.

Ben severim pembemi,adını bilemediğim bir mavim vardır benim, birde yeşilim.Bir de beyazdan vazgeçemem siyah ise en sevdiğim..:)

Duru'nun 3. yaşgününü kutluycağımda temamız çilek kız olucak diye karar vermiştik bende kırmızı yeşil olacağı için pekte sinmemiş ti içime doğrusu,çileğin renginden yola çıkacağımız için.

Geçen yılki partimizde kırmızıydı ama napalım, yapıcaz artık diyordum ve bu yıl biraz daha erken başlamak istedim hazırlıklara, geçen yıl çok sıkışmıştım, bu yıl defne bebekte olduğu için partimize bir hafta kala hazırlıklarımı bitirmiştim.Sadece ikramlıklara karar vermemiştim iki gün kala başlarım deyip kendime zaman kaldığı için seviniyordum.

Ne yazıkki bu sevincim fazla sürmedi  duru kız anaokulundan döndüğünde annecim ! ben doğumgünümde prenses olmak istiyorum dedi... :(

Ne kadar ikna etmeye çalışsam da vazgeçiremedim unutsun diye tamam deyip konuyu kapattım ama içimde sessiz çığlıklar attım :) ertesi sabah uyanınca unutmuşmu diye yokladım yok hayır unutmamış valla !

Başıma bir sürü iş çıktı şimdi dedim bugün çarşamba cumartesiye ne kaldı ki ? oysa  kıyafeti hazırlandı bunun için zaman harcandı günlerce netten bakıldı araştırıldı bir sürü görüşmeler yapıldı  parti süsleri de ona keza, kendim yapmaya vaktim yoktu ama yapsam bu kadar uğraşmazdım.Onca kişiyle görüş fiyat al karar ver.

Gel sen ben prenses olmak istiyorum de ve sil baştan of of...

Süslemeler açısından pek içime sinmese de partimizin renkleri çok güzel oldu. Pembe ve gold'un mükemmel uyumu ve zengin duruşu çok hoşuma gitti.

Pastamız, cupcakeler ve prensesimin elbisesi aynı tonlardaydı..

 


Krema ile süsleme işi hep son dakikalara kaldığı için çok iyi yapamadım aksaklıklarda oldu tabi aceleden kremanın tereyağı çok iyi çırpmadığım için parçalar kaldı ve sıkarken problem yaşadım.

Tabii ki bu konuda kendimi geliştirmemin faydalı olacağını düşünüyorum.


pembekepce@gmail.com

Partimizden detayları birdaha ki sefere paylaşmak üzere tadı enfes olan cupcake tarifime geçiyorum.

malzemeler:

  • 125 gr un
  • 140 gr toz şeker
  • 1yumurta
  • 50 gr tereyağ ( yumuşamış )
  • yarım su bardağı süt
  • bir çay kaşığı kabartma tozu
  • bir tutam tuz
  • yarım çay kaşığı vanilya özütü (veya 1 paket vanilin)
  • bir portakal kabuğu rendesi ( tercihen ben kullandım )
üzeri için:

  • 200 gr labne peynir
  • 150 gr pudra şekeri
  • 50 gr tereyağ
  • 1 paket vanilin
  • 1-2 damla gıda boyası

yapılışı:

  • fırını 170 derecede ısıtmaya alalım.
  • karıştırma kabına un,şeker,k.tozu,tereyağ ve tuzu alalım kum gibi olana kadar çırpalım.
  • sütü,vanilyayı ve yumurtayı ilave edip 3-4 dakika daha çırpalım.
  • bir kaşık yardımıyla 1 parmak boşluk kalıcak şekilde kalıplara dolduralım
  • önceden ısıttığımız fırında altın rengi olana kadar pişirelim.

krema:
tereyağ ve peyniri çırpıyoruz.Pudra şekeri, vanilyayı ve gıda boyasını da ilave edip tekrar çırpıyoruz ve buzdolabında bekletiyoruz servis etmeden önce dilediğimiz şekilde cupacakeklerimizi üzerini sıkıyoruz üzerini renkli şekerlemeler veya benim gibi pirinç patlağı ile süsleyebilirsiniz.



YENİ BİR BLOG, YENİ BİR BEBEK



Herkese kocaman, yürekten bir merhaba!

Uzun zamandan beri bloguma yeni birşeyler ekleyemediğim için çok üzgünüm. Ama kendisi küçük, Varlığı ve sebebi ise çok büyük ve  bir o kadarda güzel bir nedenim  vardı :)

Blogumu yazmaya başladığım sırada bizim minik Defne prensesimiz de büyümeye başlamış karnımda :) o büyüdü, büyümesine de benim blog bir türlü büyüyemedi. :)

 Zorlu bir süreç  DOKUZ ay'cık!

 Sıcaklarla mücadele birçok sağlık problemleri en başta şekerimin 190 olması ve aşırı ödem, reflü, bir yandan nefes darlığı.

Hamilelik demek;

 Güneşin bütün gün mutfağımda olmasından yakınıp sabahın köründe, akşam yemeği için mutfağa girmek ve bir an önce çıkmak istemek ve bu yemeğe de soğan koymasam nasıl olur ki ? demek, evde bütün malzemeler olmasına rağmen ev halkının  pasta taleplerini geri çevirmek ve bütün çikolataları gözümün görmüyeceği bir yerlere kaldırmak demek :)

Gerçekten  bunları yaşadım ve kendime inanamadım.Aşerme işlerine hiç anlam vermezdim yok sabah bulantıları, yok kokuya karşı hassasiyet baş dönmesi vs. şımarıklık gibi gelirdi bana duyduğumda. İki hamileliğimde de hiçbirini yaşamamıştım
ama bütün sözlerimi geri aldım, hatta yuttum çünkü hepsini en şiddetli haliyle yaşadım.

Bu süreçte yeni tarifler ekleyemedim ve  çeşitlerimi büyütemedim istemiyerek te olsa blogumu ihmal ettim  bu yüzdende sevgili ziyaretçilerimden ve beni takip eden düm dostlarımdan özür diliyorum.

İnşallah bundan sonra yeni yazılarımla ve tariflerimle burada sizlerle olacağım..

Bu minik prensesimle üçüncü kez anne olmanın mutluluğunu yaşıyorken işimin de ne kadar zor olduğunun farkındayım.Üçüncü kez derken ben bile inanamıyorum :)

Sen bir çocukla yıllarca kal sonra iki yıl arayla iki çocuk daha dünyaya getir hemde bütün bunlar 34'den sonra olsun :) cesaretimden dolayı beni tebrik edebilirsiniz.

Bunları yaşamak ve yazmak o kadar kolay değil aslında duruyu dünyaya getirdikten sonra üçüncü bir çocuğun daha olcak deseler hayatta inanmazdım kesinlikle şu söze katılıyorum;

 Büyük lokma ye ama büyük söz konuşma !!

Ve işte karşınızda yaşadığım tüm zor günleri, bir gülücüğüyle unutturan tarifi olmayan mutluluk


Rabbim herkesin evladını bağışlasın, hayırlı evlatlar eğlesin ve Rabbim evlat hasreti çekenlere de nasip etsin.



Read more ...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...